J-Pop, Japanese Pop (Japon pop müziği) öbeğinin kısaltmasıdır
ve popüler Japon şarkıcılarına atıfta bulunur. Japon medyası tarafından Japon
şarkıcıları yabancı şarkıcılardan ayırmak için ortaya çıkarılmıştır.
J-Pop'un izi Shōwa döneminde (1926-1988) popüler olan Caz
müziğe kadar sürülebilir. Caz pek çok müzikal enstrüman içerir. Caz önceden
sadece barlarda ve kulüplerde klasik müzik ve milli marşlar için kullanılırdı.
Caz aynı zamanda Japon müziğine "eğlence" unsurunu da ekledi. Sonuç
olarak "Ongaku Kissa" ("音楽喫茶" –"müzik
kafesi") insanların canlı caz müzikle buluştuğu mekânlar haline geldi.
II. Dünya savaşı yıllarında ise Japon imparatorluk ordusunun
da baskısıyla caz müzikte geçici bir durgunluk yaşandı. Savaş sona erdikten
sonra Japonya'yı işgal eden Amerikan askerleri ve "Far East
Network"(Amerikan ordusu radyosu) ülkeye yeni müzik çeşitleri tanıttı.
Boogie-woogie, Mambo, Blues ve Country Amerikan birliklerine Japon müzisyenler
tarafından çalındı. Shizuko Kasagi'den "Tokyo Boogie-Woogie" (1948),
Chiemi Eri'den "Tennessee Waltz" (1951), Hibari Misora'dan "Omatsuri
Mambo" ve Izumi Yukimura'dan "Omoide no Waltz" çok popüler
oldular. Louis Armstrong ve JATP gibi isimleri içeren yabancı müzisyenler ve
gruplar Japonya'ya müzik yapmak için geldiler. 1952 yılı "Caz patlaması
yılı" ilan edildi, fakat caz yüksek teknik yeterlilik istiyordu ve caz
müziği zor bir alandı. Bunun sonucu olarak pek çok Japon müzisyeni öğrenmesi ve
çalması daha kolay olan Country müziğine döndü. Bu durum Country temelli müziğin
yayılmasına yardımcı oldu.
1956 yılında Rock and Roll hayranları "Kosaka Kazuya
and the Wagon Masters" olarak bilinen country müzik grubuna Elvis
Presley'in Heartbreak Hotel'ini sunduğu için teşekkür etmeye başladı. Rock and
Roll hareketi 1959 yılında bazı filmlerde Japon rock and roll gruplarının göze
çarpmaya başlamasıyla birlikte zirveye ulaşacaktı. Bu süre içerisinde bazı
müzisyenler geleneksel Japon pop müziğini rock and roll ile karıştırmaya
çalıştılar. Bu denemeyi başarabilen birkaç kişiden biri (dünyanın geri
kalanında Sukiyaki olarak da bilinen) "Ue wo Muite Arukō"
("Let's look up and walk") isimli şarkısıyla Kyu Sakamoto idi.Bu
şarkı Amerikan müzik listelerinde 1 numaraya yerleşen ilk Japon şarkısıydı.
(Cashbox dergisinde 4 hafta, Billboard dergisinde 3 hafta tepede kaldı). Bu
şarkı Japonca'ydı ve aynı zamanda 1 milyon kopya sattığı için altın plak
ödülünü de kazandı. Öteki sanatçılar ise müzik çalmayı ve popüler Amerikan
şarkılarını çevirmeyi öğrendiler, bunu sonucu ise "cover pop"un
ortaya çıkışı oldu. Fakat, bu hareketler artık her evde bulunmaya başlamış olan
radyo ve televizyonlardan özgün sanatçıların izlenmeye başlanmasıyla soldu.
Avrupadan etkilenerek yapilan bir muzik tarzidir. Yabanci sarkilardan kendi muziklerini ayirirlar kendilerine ait bir muzik tarzi olusturmaya calismislar. 2 dunya savasindan etkilenmisve savastan sonra da durgunlugunu bozarak yeni muzikler uretmislerdir
YanıtlaSil