Geyşa
Geyşa, Japonya'da 17. yüzyıldan bu yana
eğlence hayatında erkek müşterilere şarkı, dans, sohbet ve oyunlar ile eşlik
eden kadınlara verilen ad. Geyşa dünyası Japonca'da Hana-maçi (Çiçek kasabası) veya Ka-ryu-kai (Çiçek-söğüt-dünyası) olarak
adlandırılır.
Tokyo başta olmak üzere Kanto bölgesinde Geyşa ismi, Osaka
ve Kyoto başta olmak üzere Kansai bölgesi ve o kültürün etkisi altında kalmış
bölgelerde (örneğin Yamagata ve İşikawa) ise Geyko ismi kullanılmaktadır. Meiji döneminden sonra Geygi ismi de resmî alanlarda kullanılmaya başlanmıştı. Acemilere, Kanto'da Hangyoku,
Kansai'de Maiko denir.
1920'lerin başında 80 bini bulan geyşa sayısı, 1980'lerin
sonuna gelindiğinde 10 bine düşmüştür. Bunun en önemli nedeni, batı tarzı
barların ve burada çalışan kadınların daha popüler olmasıdır.
Tarihi
Geyşa kurumu Edo Dönemi'nin (1600-1868) ortalarında ortaya
çıktı. İlk geyşalar hokan ya da taikomoçi denen dansçı ve şarkıcı erkeklerden
oluşuyordu. Daha sonra bu gruplara kadınlar da katılmaya başladı ve giderek
sadece kadınların yaptığı bir meslek haline geldi.
1700'lerde geyşalık, vesikalı hayat kadınlığı ile aynı
görülüyordu. Ancak Edo Dönemi'nin sonlarına doğru geyşalar, resmî toplantılar
dahil olmak üzere, birçok sosyal, politik etkinlik ve toplantıya çağrılmaya
başlandı ve zamanla bugünkü eğlendirici-sanatçı ya da hoş vakit geçirtici
sıfatlarını aldı. Günümüzde geyşa eğlenceleri, Japonya'daki en pahalı
eğlencelerden biridir.
Yaşam
Japonya eğlence dünyasında çalışan diğer kadınlardan farklı
olarak, geyşalar mesleklerini ömür boyu sürdürebilir. İyi bir geyşa olmak için
güzellik ve gençlikten çok, güzel sanatlara ve müziğe olan yetenek, tatlı dil
ve müşteriyi iyi ağırlama gibi özellikler önemlidir. Bu yüzden ileri yaşlarda
da geyşalığı sürdürmek mümkündür. Mesleği bırakan geyşalar genellikle, bar ya
da restoran işletmek gibi eski işleriyle bağlantılı işler yaparlar.
Müşterileriyle evlenip işi bırakan geyşalara da rastlanır.
Geleneksel geyşalık mesleğinde her geyşanın duygusal, cinsel
ve ekonomik olarak ilişkide olduğu bir dannası, yani koruyucusu vardır. Ancak
günümüzde koruyucuya sahip olmak ya da olmamak geyşanın kararına kalmıştır.
II. Dünya Savaşı'na kadar olan dönemde geyşa olarak
yetiştirilmiş bir kızın, geyşalık seviyesine gelebilmesi için mizuage töreni
yapılırdı. Mizuage töreninde geyşa, tam bir eğitim aldıktan sonra hatırlı bir
müşteriye çok büyük paralar karşılığında bekâretini verir; çoğunlukla aldığı
paranın büyük kısmını kendini yetiştiren geyşa evine eğitim masrafları olarak
öderdi.
Bugünkü geyşa evlerindeki kurallar çok sıkı değildir. Sadece
müşterilerden alınan bahşiş ve hediyelerle bile geçinmek mümkün hâle gelmiştir.
Bu yüzden bütünüyle geyşa evine bağlı olarak çalışanların sayısı azalmaktadır
Eğitim
Nerede olursa olsun, bir geyşa en az birkaç sanat dalında
eğitim görmek zorundadır. Bu eğitim genel olarak birkaç tür geleneksel dans,
şamisen çalma ve birkaç makamda şarkı söylemeyi kapsar.
Geyşa olacak kızlar, küçük yaşta yetişmesi için geyşa
evlerine verilir. Şikomi denen bu kızlar tüm ev işleriyle ilgilenir. Kızlar,
disiplin edilmesi için çok ağır şartlar altında çalıştırılırlar.
13 yaşından 18 yaşına kadar olan dönemde kızlar, acemi geyşa
olarak çalışırlar. Bu yaşlardaki acemi geyşalara Tokyo ve çevresinde hangyoku
yani yarı-mücevher, Osaka ve Kyoto çevresinde maiko yani çocuk dansöz denir.
Acemi geyşalık döneminde giyilen özel bir kimono ve özel bir saç şekli vardır.
Günümüzde
Geleneksel geyşalık günümüzde Tokyo'da tamamen ortadan
kalkmış olup, Kyoto'da ise giderek azalmaktadır. Japonya'da kanun gereği
herkesin ilk ve ortaeğitim görmesi zorunludur. Yani bugün geyşa eğitimi en
erken 15 yaşında başlayabilmektedir ki bu yaş eskiden bir geyşanın maiko luktan
geyşalığa geçtiği dönemdi. Bu yüzden geyşa evlerindeki kurallar ve uygulamalar
eskiye oranla değişikliğe uğramış, modern sosyal, ahlaki kurallar ve kanunlara
uygun hale gelmiştir.
Organizasyon
Geyşalar bölgesel gruplara ayrılır. Bu bölgelere hanamaçi
yani çiçek mahallesi denir. Her grubun kenban denen kayıt bürosu bulunur. Bir
geyşanın çalışabilmesi için bu kenbanlardan birine kayıt yaptırması ve çalışma
izni alması gerekir.
Her geyşa grubunun kendi bölgesinde müşterilerini götürdüğü
lokantalar bulunur. Bu lokantalardaki buluşma için gerekli düzenlemeler
müşteriye aittir. Ancak müşteri, Geyşa Birliği'nin koymuş olduğu kurallara
uymak zorundadır. Geyşa ile birlikte olduğu süredeki yemek, yol, barınma gibi
tüm masraflardan müşteri sorumludur. Bunun dışında geyşa ile geçirdiği zaman
için ayrıca para öder.
Geyşaları daha iyi öğrenebilmek için "Bir Geyşanın Anıları" filmini izlemenizi öneririm.
Bir kültür ölmüş =(
YanıtlaSilBizim kulturumuzde ahlaksiz olarak karsilanan bu durumun japonya da gayet normal bir sekilde karsilanmasi ve bunun icin ozel egitim verilmesi iste japonya farki :-)yasasin cekikler
YanıtlaSilJaponlar bile kültür kaybı yaşıyormuş ve filmi kesinlikle izleyin!
YanıtlaSil