21 Ağustos 2013 Çarşamba

Geyşa


Geyşa
Geyşa, Japonya'da 17. yüzyıldan bu yana eğlence hayatında erkek müşterilere şarkı, dans, sohbet ve oyunlar ile eşlik eden kadınlara verilen ad. Geyşa dünyası Japonca'da Hana-maçi (Çiçek kasabası) veya Ka-ryu-kai (Çiçek-söğüt-dünyası) olarak adlandırılır.

Tokyo başta olmak üzere Kanto bölgesinde Geyşa ismi, Osaka ve Kyoto başta olmak üzere Kansai bölgesi ve o kültürün etkisi altında kalmış bölgelerde (örneğin Yamagata ve İşikawa) ise Geyko ismi kullanılmaktadır. Meiji döneminden sonra Geygi ismi de resmî alanlarda kullanılmaya başlanmıştı. Acemilere, Kanto'da Hangyoku, Kansai'de Maiko denir.

1920'lerin başında 80 bini bulan geyşa sayısı, 1980'lerin sonuna gelindiğinde 10 bine düşmüştür. Bunun en önemli nedeni, batı tarzı barların ve burada çalışan kadınların daha popüler olmasıdır.

Tarihi
Geyşa kurumu Edo Dönemi'nin (1600-1868) ortalarında ortaya çıktı. İlk geyşalar hokan ya da taikomoçi denen dansçı ve şarkıcı erkeklerden oluşuyordu. Daha sonra bu gruplara kadınlar da katılmaya başladı ve giderek sadece kadınların yaptığı bir meslek haline geldi.

1700'lerde geyşalık, vesikalı hayat kadınlığı ile aynı görülüyordu. Ancak Edo Dönemi'nin sonlarına doğru geyşalar, resmî toplantılar dahil olmak üzere, birçok sosyal, politik etkinlik ve toplantıya çağrılmaya başlandı ve zamanla bugünkü eğlendirici-sanatçı ya da hoş vakit geçirtici sıfatlarını aldı. Günümüzde geyşa eğlenceleri, Japonya'daki en pahalı eğlencelerden biridir.

Yaşam
Japonya eğlence dünyasında çalışan diğer kadınlardan farklı olarak, geyşalar mesleklerini ömür boyu sürdürebilir. İyi bir geyşa olmak için güzellik ve gençlikten çok, güzel sanatlara ve müziğe olan yetenek, tatlı dil ve müşteriyi iyi ağırlama gibi özellikler önemlidir. Bu yüzden ileri yaşlarda da geyşalığı sürdürmek mümkündür. Mesleği bırakan geyşalar genellikle, bar ya da restoran işletmek gibi eski işleriyle bağlantılı işler yaparlar. Müşterileriyle evlenip işi bırakan geyşalara da rastlanır.

Geleneksel geyşalık mesleğinde her geyşanın duygusal, cinsel ve ekonomik olarak ilişkide olduğu bir dannası, yani koruyucusu vardır. Ancak günümüzde koruyucuya sahip olmak ya da olmamak geyşanın kararına kalmıştır.

II. Dünya Savaşı'na kadar olan dönemde geyşa olarak yetiştirilmiş bir kızın, geyşalık seviyesine gelebilmesi için mizuage töreni yapılırdı. Mizuage töreninde geyşa, tam bir eğitim aldıktan sonra hatırlı bir müşteriye çok büyük paralar karşılığında bekâretini verir; çoğunlukla aldığı paranın büyük kısmını kendini yetiştiren geyşa evine eğitim masrafları olarak öderdi.

Bugünkü geyşa evlerindeki kurallar çok sıkı değildir. Sadece müşterilerden alınan bahşiş ve hediyelerle bile geçinmek mümkün hâle gelmiştir. Bu yüzden bütünüyle geyşa evine bağlı olarak çalışanların sayısı azalmaktadır

Eğitim
Nerede olursa olsun, bir geyşa en az birkaç sanat dalında eğitim görmek zorundadır. Bu eğitim genel olarak birkaç tür geleneksel dans, şamisen çalma ve birkaç makamda şarkı söylemeyi kapsar.


Geyşa olacak kızlar, küçük yaşta yetişmesi için geyşa evlerine verilir. Şikomi denen bu kızlar tüm ev işleriyle ilgilenir. Kızlar, disiplin edilmesi için çok ağır şartlar altında çalıştırılırlar.

13 yaşından 18 yaşına kadar olan dönemde kızlar, acemi geyşa olarak çalışırlar. Bu yaşlardaki acemi geyşalara Tokyo ve çevresinde hangyoku yani yarı-mücevher, Osaka ve Kyoto çevresinde maiko yani çocuk dansöz denir. Acemi geyşalık döneminde giyilen özel bir kimono ve özel bir saç şekli vardır.

Günümüzde
Geleneksel geyşalık günümüzde Tokyo'da tamamen ortadan kalkmış olup, Kyoto'da ise giderek azalmaktadır. Japonya'da kanun gereği herkesin ilk ve ortaeğitim görmesi zorunludur. Yani bugün geyşa eğitimi en erken 15 yaşında başlayabilmektedir ki bu yaş eskiden bir geyşanın maiko luktan geyşalığa geçtiği dönemdi. Bu yüzden geyşa evlerindeki kurallar ve uygulamalar eskiye oranla değişikliğe uğramış, modern sosyal, ahlaki kurallar ve kanunlara uygun hale gelmiştir.

Organizasyon
Geyşalar bölgesel gruplara ayrılır. Bu bölgelere hanamaçi yani çiçek mahallesi denir. Her grubun kenban denen kayıt bürosu bulunur. Bir geyşanın çalışabilmesi için bu kenbanlardan birine kayıt yaptırması ve çalışma izni alması gerekir.

Her geyşa grubunun kendi bölgesinde müşterilerini götürdüğü lokantalar bulunur. Bu lokantalardaki buluşma için gerekli düzenlemeler müşteriye aittir. Ancak müşteri, Geyşa Birliği'nin koymuş olduğu kurallara uymak zorundadır. Geyşa ile birlikte olduğu süredeki yemek, yol, barınma gibi tüm masraflardan müşteri sorumludur. Bunun dışında geyşa ile geçirdiği zaman için ayrıca para öder.

Geyşaları daha iyi öğrenebilmek için "Bir Geyşanın Anıları" filmini izlemenizi öneririm.



3 yorum:

  1. Bir kültür ölmüş =(

    YanıtlaSil
  2. Bizim kulturumuzde ahlaksiz olarak karsilanan bu durumun japonya da gayet normal bir sekilde karsilanmasi ve bunun icin ozel egitim verilmesi iste japonya farki :-)yasasin cekikler

    YanıtlaSil
  3. Japonlar bile kültür kaybı yaşıyormuş ve filmi kesinlikle izleyin!

    YanıtlaSil

Teşekkürler