9 Temmuz 2013 Salı

Japonya'nın Ekonomik Tarihi

( Japonyanın Ekonomisinin Gelişmesinde İstikrar)

Avrupa'yla İlk Temas 
Röneseans Avrupa'sı 16. yüzyılda, Japonya'ya eriştiğinde bu ülkeye hayranlık duymaya başladı. Japonya değerli metaller açısından zengin bir ülke olarak düşünülüyordu. Buna temel olarak,Marco Polo'nun anlattığı altın kaplı tapınakları ve volkanik bir yüzeye sahip olmanın getirdiği yerüstü kaynakların derin madenler açılmadan önceki önemli etkileri

Japonya'nın Ekonomisi

Japonya dünyanın üçüncü büyük ekonomisidir. G-7’de dış ticaretinin milli gelir içerisindeki payı en yüksek ülkelerden birisidir. Dolayısıyla gelişmiş bir ekonomi olmasına karşın Japon ekonomisi için ihracat en az iç pazar kadar önemlidir. Japonya’nın tasarruf oranı da çok yüksektir. Ülkenin sahip olduğu döviz rezervi yaklaşık 2 trilyon ABD Doları, yurtdışındaki net varlıkları ise yaklaşık 3 trilyon ABD Doları seviyesindedir.


Japonya Özel Günleri

Japon Bayramları, Festivalleri ve Ulusal Günleri
Matsuri olarak adlandırılan ve yıl içerisinde çeşitli zamanlarda kutlanan bayram ve festivallerin çoğu kraliyet döneminden günümüze kadar gelmektedir. Bu kutlamaların çoğu Çin ve Budist kökenlidir fakat Japonlar bu kutlamaları dini tören havasında yapmamaktadırlar. Ocak ayında kutlanan "Yetişkinler Günü" gibi bazı özel günler hafta sonları ile birleştirilmesi amacıyla daima pazartesi günleri kutlanır.
Bunların dışında Mart ile Nisan ayları arasında "Çiçek Seyretme"(Hanami), Mayıs ayında "Altın Hafta"(Golden Week), Temmuz 13 ile 15 arası bazen Ağustos ayında "Bon Festivali (Obon)" ve Eylül ayı ortalarında "Ay seyretme" (Tsukimi)dir.


Japonya'da Din

Japonlar milli dini olan Şintoizmdir. Ama 6. yüzyılın sonunda gelen Budizmi de benimsemişlerdir. Fakat diğer dinlerde olduğu gibi ayrım yoktur. Nikah törenini Şintoizm tarzıyla yapan bir kişinin ölüm töreni Budizm tarzıyla yapılabilir.


Japonya Tarihi

Japonya'nın ilk sakinlerinin Doğu Asya ve Güney Pasifik adalarından gelen göçmenler olduğu sanılmaktadır. Japon halkının atalarının şimdi Yamato ırkı diye bilinen ve M.S. 3 ve 4. asırda savaşçı kabileler ve klanlar üzerine giderek üstünlük kuran aynı ırka ait insanlar olduğu zannedilmektedir.